Türkiye’de otoriterleşmenin artacağı konusunda yorum yapanlar var elbette. Ama iyimserliğin yükselişi, sadece İstanbul’da değil, Anadolu’da da net hissediliyor. Ve “İslamcılar Devri”, bizzat muhafazakar Türk vatandaşları tarafından sonlandırılıyor.
İzlenimlerim şu meyanda… >>
İzlenimlerim şu meyanda… >>
Comments
‘Gezi’den beri halkta bir korku, özellikle sokağa çıkmak konusunda bir korku vardı, bu korku adeta iptal olmuş, yerini bir tür cesaret ve cesaretini ispat hali almış görünüyor. Üstelik bu durum sadece seküler kesimde ve muhalefette değil, muhafazakar insanlarda da görülüyor…
Ana Muhalefet Partisi’nin önce aday seçme sandığına herkesi çağırması, sonra da adayının serbest bırakılması ve erken seçim için imza toplamaya başlaması, kesinlikle karşılık bulmuş görünüyor. CHP binalarına hayatlarında ilk kez gelen, 60 yaş üstü muhafazakarlar çok…
Ana Muhalefet Partisi binalarına gelip erken seçim için ve mıhalefet adayının serbest bırakılması için imza veren, yaşı ileri tesettürlü kadınlar, muhafazakar erkekler, parti binalarına giden yolu Kılıçdaroğlu’nun açtığını söylüyorlar. Hepsi de ‘Helalleşme’den etkilenmiş…
Bu arada, o kadar ilginç şeyler öğrendim ve bu insanlara öyle saygı duydum ki…
Korku-morku taktıkları yok, ama “yürüyüş yapmak” gibi bir gelenekleri de yok. “Seçme-seçilme hakkı, kırmızı çizgi”leri. İktidarın haddini aştığına inanıyorlar, “bir daha seçmeyeceğiz” diyorlar…
Bu insanlardan gözlemler:
Mesela iktidara yakın kesimlerin, sadece kendilerinden olmayanları değil, kendilerinden olan fakirleri/çalışanları da (biatkar) “köle” gibi gördüklerini düşünüyorlar. Varlıksızlara da insan haklarına/haysiyetine uygun davranılmasını istiyorlar…
Sekülerlerin kırk yıl düşünseler akıllarına gelmeyecek soruları var muhafazakarların. Mesela Ana Muhalefet Partisi iktidara gelince ezanı Kur’an’ı camileri yasaklayıp yasaklamayacağını büyük bir samimiyetle soruyorlar. Bu sorulara “elbette Hayır” yanıtı verenler şaşırıyor…