Oysa gerçek şu olabilir:
Sistem zaten büyük bir kesimi dışlamaya programlanmıştır.
Ama bunu kabul etmek, hem kişisel travmayı tetikler, hem toplumsal sorumluluk gerektirir.
İşte tam da bu yüzden insanlar, sistemin değil, kendilerinin yetersiz olduğunu düşünmeyi tercih eder.
Sistem zaten büyük bir kesimi dışlamaya programlanmıştır.
Ama bunu kabul etmek, hem kişisel travmayı tetikler, hem toplumsal sorumluluk gerektirir.
İşte tam da bu yüzden insanlar, sistemin değil, kendilerinin yetersiz olduğunu düşünmeyi tercih eder.
Comments
Bilişsel çelişki, adaletsizlik içinde yaşayan bireylerin “çıldırmadan hayatta kalmak” için geliştirdiği bir savunma mekanizmasıdır.
Ama bu savunma hali sürdükçe,
– Adaletsizlik görünmezleşir,
– Eylem ertelenir,
– Ve statüko güçlenir.
– Farkındalık alanlarını artırmak: Topluma sistemsel düşünceyi hatırlatmak.
– Kolektif deneyimi görünür kılmak:
“Sadece sen değilsin” duygusunu pekiştirmek.
Çünkü bir toplum, ancak gerçekleri çarpıtmadan görebildiğinde ve o çelişkiyle cesurca yüzleşebildiğinde değişim başlar.