Profile avatar
almanlaryenilince.bsky.social
akademik proleter. edebiyat, çeviri, sinema, sanat ve sanat tarihi, botanik, ornitoloji ve tabii ki kediler.
870 posts 368 followers 194 following
Regular Contributor
Active Commenter

dört yıl önceki belirsiz ve göçebe hayatıma geri döndüm (geçici bir süre için, ama ne zamana kadar?) ve değişmeyen tek şey yine çalışma rutinim (annem hastalıkların dramatize edilmesinden nefret eder). kedilerim beni unutacak, artık sevmeyecek ya da onları terk ettiğimi düşünecekler diye korkuyorum.

1995 yılından bu yana her yıl Yayınlama Özgürlüğü Raporu hazırlayıp paylaşıyoruz. Raporlarımızda yayınevlerine, yazarlara, çevirmenlere, matbaacılara açılan soruşturma ve davalar, kitap toplatma ve yasaklama kararları, yayınlara uygulanan fiili sansürler; yayına hazırlık, +

Illustrated manuscript (the first ‘little book’) by Charlotte Brontë, c.1828 (when she was aged 11-12), the author who later went on to write 'Jayne Eyre' #womensart

doktora tezim fransisken sanat hamiliği hakkındaydı çünkü o dönem ev geçindirmek benim için büyük sorundu (fransiskenler dilenci tarikat). diğer yazdıklarım için de aynısı geçerli. bunu şunun için diyorum: ne yazarsak yazalım esasen kendimizi yazıyoruz, maharet bunu ne kadar gizleyebildiğimizde.

nihayet hoş geldin yorgunluk. hiç gelmeyeceksin sanmıştım.

aslında bugün bu yorgunlukla hiç öyle hissetmemem lazım ama alçak dağlara bakınca biraz uğraşsam ağır ağır tırmanabilirmişim gibi geliyor, öyle bitmek bilmeyen bir enerji.

devlet hastaneleri fiziksel ve psikolojik dayanıklılığımızı sınamak için var. sadece en sabırlı olanlarımız kazanacak.

merhaba ben duygu ve ben bir karbonhidrat bağımlısıyım.

Minik bir akşam okuması --> Genelde yazarlar/filozoflar/şairler ve yürüyüş, özelde Simone ve Hélène de Beauvoir'ın yürüyüşleri hakkında. Hikaye, Simone'un uzun bir yürüyüşe çıkması ve bu yürüyüşte hastalanan kız kardeşi Hélène'i sap gibi geride bırakarak yürümeye devam etmesiyle başlıyor.

1840 başlarında İstanbul'da 3 yıl yaşayan Charles White Ramazanlarda Müslümanların kafeste kuş alıp serbest bırakmaktan hoşlandığını, bu kuşlara da "azat kuşları" dendiğini söyler

madem antalya'da kalışım uzamak zorunda, hadi biraz kuş izleyeyim dedim ve pantolonumu doğru giydiğimden emin olduktan sonra annemin sakın yapma dediği bir şeyi yaparak hem Boğaçayı'nın kaynağına doğru kurumuş çay yatağına indim hem de sazlıkların arasına girdim: küçücük yerdeki tür çeşitliliği!

"Fakat Bay Stoner, fark etmiyor musunuz? diye sordu Sloane. "Hâlâ kendinizi tanıyamadınız mı? Siz hoca olacaksınız." "Nasıl anlayabiliyorsunuz? Nasıl emin olabiliyorsunuz?" "Aşk bu, Bay Stoner" dedi Sloane neşeyle. "Siz aşıksınız. Bu kadar basit."

oo 7 olmuş uyuyakalmışız🤭 günaydın. dünyanın tüm sıkıcı entelleri, birleşin! kitap okumayı (ama gerçekten okumayı yani okuduğumuzu aynı zamanda anlamayı) yeniden "cool" yapacağız ve bundan utanmayacağız🦚

yürüyüşte (pantolonumu ters giydiğim) TRT3 Yorumlar ve Yorumcular'da Mahler senfoni no.1'i dinliyordum, üçüncü kısım Feierlich und gemessen, ohne zu schleppen saf mutluluk gibiydi (gerçi benim dinlediğim Kubelik yorumu) --> www.youtube.com/watch?v=U5A5...