Profile avatar
osmanaslant.bsky.social
19 posts 61 followers 21 following
Regular Contributor

Atatürk'ü silmeye, Cumhuriyetimizi yıkmaya çalışanların giymek istedikleri kefenleri Türk milleti giydirir. Bu ülke kimsenin babasının malı, birkaç tarikatın oyuncağı, hiçbir mafyanın ve çetenin esiri değildir.

Türk dışişleri politikaları genel itibariyle bir hayal dünyası etrafında şekilleniyor. Rasyonel olmayan ideolojik saplantılarla yürütülen politikalar iflas ediyor. Monşer diye alay ettiğiniz bürokratların çapı sizin hayallerinizi aşar kasaba politikacıları sizi.

Devleti şirket olarak görenlerden fırsat eşitliğine dayalı bir eğitim politikası beklenemez. Sağlıkta olduğu gibi eğitimde de MEB'in dolaylı olarak özel okullara yönlendirme politikası var. Okullara sabun bile koyamayan bir devlet kurumuna kimse çocuğunu teslim etmek istemez.Bunu bilinçli yapıyorlar

Her zamanın kendi has bir ruhu, dili, insanı vardır. Bugün ekseriyetle insana dair ne bir ruh ne de bir dil var. Günümüz Türkiye'si ve insanı eleştiri ile sorunlarını aşamayacak bir noktadadır. Benim bu yazdığım da bir eleştiri değil, her gün izlediğim üzücü manzaranın kayıtsız bir feryadıdır.

Can ve mal güvenliği toplumsal sözleşme çerçevesinde mutabakata varılan yasalarla sağlanmaktadır. Her birey kendi yaptığı eylemlerden sorumludur. Sürekli yapılan af çağrıları yasalara ve toplumsal sözleşmeye zarar vermekle birlikte sorumsuzluktur. Cezaların caydırıcı etkisini hafifletmektir.

İktidar işlediği suçların esaretinde olduğu için seçimden kaçıyor. Ekrem İmamoğlu ve gençler hapiste olmasına rağmen daha özgür ve cesur bir ruh halinde. Bükemedikleri bileği darbe yaparak kırmak isteyenler halkın vicdanında mahkum olmuştur.

İktidarın, muhalefeti hedef aldığı bütün suçlamalar kendi yaptıklarının itirafıdır. Dinlerken kendilerini anlatıyorlar, itiraf ediyorlar zannediyorum. Kendilerinin farkındalar, kandırılmadılar, suçluluk psikolojisi içerisinde bütün kötülüklerini muhalefete atmaya çalışıyorlar. Her sözleri yalan.

Türkiye'deki düşünce ortamı felsefi metotlarla sınanmış fikirlerin bir sonucu değil, gelenek zincirinin halkalarına bağlı kalan kısır bir döngüdür. Bu geleneğin yarattığı toplumda düşünmek bugün bile korkuludur. Bu kalıplarla insanlık adına değer üretebilecek bir şey ortaya koyulamaz.

Gazze siyasal islamcıların vicdanına bırakılamayacak kadar insani bir meseledir. Kendi ülkesindeki zulme ses çıkaramayanlar, Gazze'deki vahşeti bir acı pornosuna dönüştürüp olmayan vicdanlarını arıyorlar. Gazze, bütün kötülüklere göz yummanın utancını dindirebilecek bir dayanak noktası değildir.

Batı felsefesi ve edebiyatı ile ilgilenen, bu konularda uzmanlaşmış olan bazı kimselerin vardıkları son nokta hamaset oluyor. Batı kültürü ile Doğu gelenekleri arasında sıkışmış bir "aydın" zümresi var. Batının kavramlarını kullanarak Batı ile çatışmayı sürdürmek istiyor.

Tarihin akışı içinde benimsenmiş gelenekler dönüşüp, gelişemezse kültür yerine zamanın ruhuyla çatışan geleneklerle idare etmek durumunda kalınır. Türkiye aşılması gereken geleneklerin zorunluluğunu her geçen gün daha fazla hissediyor. Atatürk bize bunları aşmak için bir Cumhuriyet verdi. Aşacağız.

Milli bayramları hazırladığı reklamlarla kutlayan ticari kurumlardan hiçbiri Cumhuriyet değerlerine sahip çıkan bir duruş sergileyemedi. Bu ülkenin bütün değerlerini kendi ticari çıkarları doğrultusunda satmaya hazır bir sermaye vardır. Atatürk ve Cumhuriyeti ticari bir ürün değildir. Utanmazlar.

Ekim ayında en üst perdeden başlatılan "çözüm sürecinin" ilk çağrısını işittiğimde Türkiye'de bir daha seçim yapılamayacağı endişesini duymuştum. Bu endişem, içeriği belirsiz yeni bir anayasayla birlikte kaçınılmaz bir akıbet olacaktır. Halktan kaçan bir iktidarın mecliste anayasa yapması hayaldir.

Yine herkes kendi saplantılı fikirlerini yazmaya başlamış. Gündeme dair sakin kafayla düşünülmüş derinlikli bir yoruma da çok nadir rastlıyorum. Boş slogan ve goygoyu da boykot ediyorum.

Çok steril bir ortam var. Gayet kullanışlı. Umarım burası da diğer sosyal medya platformları gibi bir süre sonra katlanılmaz bir yere dönüşmez. Siyasetçiler ve holiganlar istila etmediği sürece herkesi keyifle okuyacağım.