yazkizim.bsky.social
ben eylem kadınıyım
sen seversin sevmezsin
bozkır içinde yeşillik,ankara
98 posts
392 followers
78 following
Getting Started
Active Commenter
comment in response to
post
Hele böyle kritik bir zamanda küçük olsun benim olsunculuk gibi gözüken hamleleri sadece masum bir bencillikle okumak da mümkün değildir. Siyasetin içindeki üst düzey kimse enayi değildir. Ondan dolayı böyle hareket edenlerin bunu bilinçli yaptığını varsayarak yaklaşmak gerekir. (4/4)
comment in response to
post
Kritik siyasi gelişmeler yaşanırken ve mesele daha büyük bir demokratik mücadele vermekken CHP’yi bu alana sıkıştırmayı kim istiyorsa bilin ki ülkenin akıbetini veya demokrasiyi pek umursamıyordur. CHP iç siyaseti bir bataklıktır ve oraya saplamak isteyenler iyi niyetli değildir. (3/4)
comment in response to
post
şu kuğulu iyi değerlendirilmedi. dijitalde kaldık.
comment in response to
post
şimdi 19 mart gençleri dünyadaki gençlik krizinden haberdar. barınma, kiralar, kaygı bozuklukları ve ruh hastalıkları, eğitimde eşitsizlik. buram buram neoliberalism. ciddi bir ortak duygu var.
comment in response to
post
ilk vine donemi falandı gezi. online mizah - offline eylem diye bir şey türedi. kolkola giden haberleşme ağı da vardı. şimdi dijitalde bence dağa dağınığız. mizah da yapılamıyor düzgün abv en üzüldüğüm. ve en çarpıcı kısmı gezi büyük ölçüde ulusaldı, bizim dertlerimizdi. küresel bağlantısı zayıftı.
comment in response to
post
ama hala daha özgür bir alandı. iktidar güçlü ve hegemonikti. şimdi hala baskıcı ama hegemon değil, biliyorlar. zorlama ile ayaktalar. ve şimdi medya tamamen tek elde, bsky önemli bir adım oldu bence. sansür şu an çok daha güçlü. gençler fişlenme korkusuyla sokağa çıkıyor.
comment in response to
post
şimdi nefes alamıyoruz. doğrudan ekonomik krizin ve temel ihtiyaçların yokluğundan, nefes alamamaktan çığlık atıyoruz. daha maddi bir adaletsizlik üzerinden ilerlediği için kapsayıcılığının artmasını bekliyorum. iktidarın konumu ve medyada önemli bir başlık medya kontrolü o zaman da vardı
comment in response to
post
var. gezi mesela çok daha geniş bir toplumsal koalisyondu fakat 19 Mart henüz daha universiteli gençlik ekseninde. sınıfsal olarak dar bir zeminde başladı, büyümesi lazım. gezi, otoriteleşme ve yaşam tarzına müdahaleye karşı açık bir isyandı. insanlar pencere açıp taze hava almak istiyordu artık.
comment in response to
post
abi hoş geldin.
comment in response to
post
Gençlik kutsal değil; örgütsüzse kolay yönlendirilen,ideolojisizse sadece öfkesini tüketen bir kalabalıktır.Bana kalırsa gerçek gençlik, yaşla değil yönle ilgilidir.Genç olmak ileriye bakmak ve hayatla birlikte devinimde olmaktır bence.
comment in response to
post
Aynen öyle. Gençlik kibri dediğim tam da bu.
30 yaşında biri gelse, ama aynı adaletsizliği sürdürse…
ne değişmiş olacak? Yaş, sadece takvimde bir iz.
Asıl mesele, kimin tarafında durduğun.Öfkemiz yaşa değil, düzene yöneldiğinde keskinleşir.Yoksa sadece koltuklar değişir, kader değil.
comment in response to
post
ps: ergenliğim boyunca babamla bunun için kavga ettim herhalde.yatan solcular derdim kendilerine. hala tr de devlet memurluğunun ciddi bir şekilde gözden geçirilmesi gerektiğini düşünüyorum.
comment in response to
post
Sadece farkında olmayan vardır.
comment in response to
post
Gençlik kibriyle yaşlılık alınganlığı birleşince, patronlar kahve içip bizi izliyor.Güzel kardeşim, bu kapitalizm: böl, sustur, yönet. Biz kavga ettikçe onlar zenginleşiyor.Ve lütfen... artık ‘ben politik değilim ama’ diye başlayan cümle kurmayalım. Politik olmayan kimse yoktur.
comment in response to
post
işlevsel parça oldular.Bu öfkeyi tarihsel bağlamda anlayıp sınıf mücadelesine yöneltmekte fayda var. Şuna katılıyorum. Hedef şaşmamalı. Bizi mahveden, sermayenin yaşsız, sınıfsız, zamansız tahakkümü. O dayılar sadece onun ajanları olabilir. Ama o düzenin kendisi burada asıl faildir
comment in response to
post
Öte yandan bu yaşlılar, 12 Eylül’ü, krizleri, depremi, faili meçhulleri, 90’ların çöküşünü, 2001 krizini, darbe girişimlerini yaşadı.Sistemi onlar icat etmedi; daha çok biçimlenmiş bir sistemin içinde hayatta kalmaya çalıştılar.Yani evet, belli sorumlulukları var ama “fail” değil,
comment in response to
post
Bu konfor ki, yeni kuşaklara bırakılacak alanları daralttı,bazı solcuların çocukları da babalarının annelerinin korkularıyla apolitikleşti. Bu anlamda bu kesim kesinlikle tarihsel sorumluluk taşır.
comment in response to
post
"yaşlılar" çoğunlukla tepkisiz veya uzlaşmacı kaldı.Kamuda iş güvencesi elde ettiler, ev ve maaş gibi temel güvenlik ağlarına sahip oldular, 90’lar boyunca apolitikleşmiş büyük bir orta sınıf kitlesi oluşturdulat. Bu kitle 'bir şekilde idare ederiz' yaklaşımını benimsedi.
comment in response to
post
kesinlikle mantıksız bulmamakla birlikte yararsız olduğuna katılırım. ancak bunca insandan çıkan sesin mantıksız olduğunu söyleyip köşeye çekilmek konformist bir yaklaşım. 80’ler sonrası neoliberal dönüşümler, otoriter devletin yeniden örgütlenmesi ve kamusal alanın tasfiyesi dönemlerinde bu
comment in response to
post
kelin ilacı olsa başına sürmez mi v
comment in response to
post
kelime bambaşkaymış arkadaşlar sanırım skylamak diyeceğim ama efektim kalsın xd
comment in response to
post
demokrasi derdimiz baki de bu sınıfsal kavgaya bodoslama giren bir nesille hareket ediyoruz. dadından yenmez ya
comment in response to
post
makyajı bugün biraz abartmışsın tatlım
comment in response to
post
ya sizi seviyorum hahaha
comment in response to
post
firdevs yöreoğlu kaos aşkı
comment in response to
post
yani anlayacağımız iyi ki kız neşesi <3
comment in response to
post
erkekler de giderek artmaktadır.Uzun vadede, erkeklerin bu “suskunluğunu” aşması için eğitim politikaları, kültürel dönüşüm (duygu paylaşımını meşru kılan yeni erkeklik modelleri), sivil toplum projeleri ve kurumsal teşvikler (ör. baba izni, bakım sorumluluğunu paylaşma vb.) önemlidir.
comment in response to
post
bu kaçınmalar da iç dünyada yük olup depresif eğilimler, aşırı kimlikçi davranışlar ve öfke sorunları olarak kendini gösterir. Bununla birlikte, her erkek için durum aynı değil elbette. Toplumsal duyarlılık gösteren, şiddete açıkça karşı çıkan ya da çeşitli sivil toplum faaliyetlerine katılan
comment in response to
post
yüklemesinden kaynaklanan öğretilmiş bir mesafe koyma biçimidir. Onlarda bizdeki dayanışma maalesef yoktur, toplumda böyle öğretilmez. yardımsever ve duyarlı olan kız çocuklarıdır. kolektif dayanışma ve yardım isteme yerine, kaçış alanlarında (spor özellikle) kolektif rekabet ve grup kimliği vardır
comment in response to
post
sayarak, “beni ilgilendirmez” biçiminde konumlanabilir. Erkekler böylece genel toplumsal sorunlardan duygusal olarak da kendilerini soyutlayıp “normale” dönmeyi seçebilirler. Bu, çoğu zaman bilinçli bir “göz yumma” değil, toplumsal rollerin erkeklere daha az duygusal sorumluluk
comment in response to
post
öte yandan bahsettiğiniz "erillik krizi" --> duygularını ifade etmemeyi, kırılgan görünmemeyi öğretir erkeklere. Bundandır ki sanıyorum daha sessiz kalırlar. Erkeklik kültürü, birtakım şiddet olaylarını ,örneğin aile içi şiddeti veya sokaktaki taciz vb., “özel hayat” ya da “başkalarının meselesi”
comment in response to
post
Bugün aile içi şiddeti bir suç olarak tanımlayabiliyorsak, bunda feministlerin “özel olan politiktir” diyerek özel alanın dokunulmazlığı mitini yıkmasının payı vardır. Toplumun %50sinin değişimi ve eşitlik arayışı her zaman diğer alanlara da sirayet etmiş, toplum için dönüştürücü olmuştur.
comment in response to
post
Kadın hareketlerinin önemi, toplumsal duyarlılık kavramıyla ilişkilidir. Kadınlar, tarihsel olarak maruz kaldıkları ayrımcılık ve adaletsizliklere karşı mücadele ederken, aslında toplumun geneline dair daha kapsayıcı bir vicdan geliştirilmesine önayak oldular.
comment in response to
post
Harikasın sen!
comment in response to
post
bunlar boşuna zamanında Türkiye Cumhuriyeti'ni Türkiye'ye çevirmedi. T.C. boşuna kaldırılmadı. Unutmamak lazım.
comment in response to
post
Bugünkü hareket, Türkiye tarihinde bence neredeyse her zaman olduğu gibi cumhuriyete darbe karşısındadır en ortak noktada.Cumhuriyetin değerleri bize ortak taleplerimizi verir, sorunumuz önce Türkiye Cumhuriyeti diye bildiğimiz devletin yağma düzenine dönmesidir.Geri kalan her şey bunun kolları gibi
comment in response to
post
Yaşayan her şey evrilir. Hareketimiz de devinimle biz de evrileceğiz. Evrilmiyorsak hareket ölmüş demektir.
comment in response to
post
toplumsal direnişin genelden özele gittiğini anlamak lazım. Deniz Gezmiş, Mustafa Kemal yürüyüşü düzenlediği yoldan "Yaşasın tam bağımsız Türkiye! Yaşasın Marksizm Leninizmin yüce ideolojisi!" diyerek idama gitmiştir. Kendisi Atatürk hayranı ama daha ötesine gitmeyi yolda keşfetmiş bir devrimcidir.
comment in response to
post
insanlık suçu işlenirken hak, hukuk arasaydın milyonların gitti diye aramak zorunda kalmazdın
comment in response to
post
profilde güzel bir okuma listesi de paylaştım elime geçen. bugün kaldıracağım nolur nolmaz xd okuma yapmak isteyenler drivedan alıp kaçabilirler
comment in response to
post
ben şu ana kadar öyle kullanıyorum ve öyle kullanıldığını hissediyorum, istisnalar hariç. kesinlikle katılıyorum, sistematik olarak da doğru buluyorum.
comment in response to
post
ilk göç kavminin aramızdaki hareketten buraya geldiğini varsayıyoruz. sonra takip ettiklerimiz arasından eliyoruz or vice versa